Hacı Bektaş Veli Külliyesi,13.yüzyılda, Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş Veli
tarafından kurulmuş, eklemeler ve onarımlarla bugünkü şeklini
almıştır.1248 yılında Horasanda doğduğu ve 1337 yılında eski adı
Sulucakarahöyük olan bugünkü Hacıbektaş’ta hakka yürüdüğü kabul edilen Hacı
Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş daha sonra İran, Irak,
Arabistan ve Suriye üzerinden Anadolu’ya gelmiştir. Antep, Antakya, Maraş,
Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat ve Kırşehir’den sonra Sulucakarahöyük ‘e
yerleşen Hacı Bektaş Veli, burada hoşgörü, insan sevgisi ve toplumsal eşitliği
temel alan felsefesini yaymıştır. Külliye, Orhan Gazi, Murat Hüdavendigar,
Yıldırım Bayezid ve II. Abdülmecit dönemlerinde onarılmıştır. Mimarlık tarihi
yönünden M.13. yy. ve 20.yüzyıllar arasında tamamlanmış olan Hacıbektaş Veli
Dergahı, tarihsel süreç, içinde birçok kez restorasyon (onarım) görmüştür.
Mimari terminoloji bakımından, külliyeden daha ziyade bir manzume niteliği
taşımaktadır. Dergah 30 Kasım 1925 tarihinde T.B.M.M’nin 677 sayılı kanunuyla
diğer tekke ve zaviyeler birlikte kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlanan bir restorasyon projesi dahilinde 1957-1964 yılları
arasında onarımı yapılmış ve 16 Ağustos 1964 tarihinde Etnografya Müzesi
biçiminde düzenlenerek, ziyarete açılmıştır. Kapadokya bölgesinde önemli bir
yerleşim yeri olan Hacıbektaş,M.13.yüzyılda Hacı Bektaş Veli’nin varlığıyla
gelişen, sürekli eklerle oluşmasının ilginç bir örneğini yansıtır. Müze,
plan bakımından birbirine geçmeli ve hafif bir meyil verilerek oluşturulan üç
ana bölümden(avlu) oluşmaktadır. Bu biçimde mimari bir bütünlük sağlanmak
istenmiştir.
ÜÇLER ÇEŞMESİ VE MÜHR-Ü
SÜLEYMAN MOTİFİ ÜÇLER ÇEŞMESİ: Çeşme,1902 yılında Feyzullah Dedebaba döneminde,
Sadrazam Halil Paşa’nın eşi Fatma Nuriye Hanım tarafından vakfedilmiştir.
Çeşmeyi inşa eden usta Nevşehirli Mustafa Vasfi’dir.
ASLANLI ÇEŞME: Renkli kesme
taşlardan yapılmış olan çeşme, 1554 yılında Silistre (Bulgaristan’da bir
şehirdir.) Valisi Malkoç Bali Bey’in yakınları tarafından yaptırılmıştır.
Klasik Mısır Çağı stilinde, İskenderiye mermerinden yapılmış olan aslan
heykeli ise, Mısır prenseslerinden Kara Fatma Sultan tarafından yaptırılarak
1853 tarihinde Dergaha gönderilmiş ve daha sonra çeşme aslanlı çeşme olarak
anılmıştır.
MEYDAN HAVUZU: Havuz,
kitabesinden anlaşıldığına göre; Beyrut Valisi Halil Paşa’nın eşi Zehra Hanım
tarafından 1908 yılında yaptırılmıştır. Havuzun alınlık kısmının tepesinde
mermerden yapılmış Derviş Tacı “Hüseyin Tacı” bulunmaktadır.
MİHMAN EVİ: Mihman,
misafir, konuk anlamına gelmektedir. Mihman Evi ise, Dergahın faal olduğu
dönemde, hem konukların ağırlandığı, hem de konukların ağırlanmasından sorumlu
(Mihmandar) Mihman Evi Babası’nın yaşadığı ev idi.
MEYDAN EVİ: Dergah
döneminin en önemli bölümlerinden biridir. Kitabesinden anlaşıldığına göre,
M.1367 de Ahi soyuna mensup Murat Hüdavendigar (I.Murat döneminde ) tarafından
yaptırılmıştır.